Kripto para birimleri ile blok zinciri kavramları birbiri ile bağlantılıdır. Akıllı Sözleşmeler, 2015 yılında beri hayatımızdadır ve gelecekte de çok daha fazla karşımıza çıkması beklenmektedir. Bu sözleşmeler bir anlamda geleceğin en popüler sözleşmelerinden bir tanesi olacak. Bu yazımızda sizlerle akıllı sözleşmelerin tam olarak ne olduğunu açık ve net bir şekilde anlatacağız. Akıl sözleşmeler nasıl çalışır, hangi alanlarda kullanılır, iyi ve kötü yanları nelerdir gibi konulara değineceğiz.
Akıllı sözleşme kavramı sanılanın aksine 2000’li yıllarda değil 1996 yılında karşımıza çıkıyor. Bu tanımı yapan ilk kişi ise Nick Szabo’dur. Bu kişi sözleşmelerin, yani diğer bir anlamı ile iki ya da daha fazla kişi arasındaki anlaşmaların, demokratik görüşü savunmakta olan bir topluluğun en iyi bileşeni olduğunu savunmuştur. Teknolojik gelişmelerin artması ile birlikte bazı geleneksel şeylerinde sürdürülmesinin zor olacağını da belirtmiştir.
Bu sebepten ötürü Nick Szabo yaşanılacak bu zorluklar için kendince bir çözüm önerisi getirdi. Bilgi çağında kullanılacak olan şeyin Akıllı Sözleşmeler olduğunu belirtti. Onun yapmış olduğu tanıma göre Akıllı Sözleşme; her iki ya da daha fazla tarafın isteklerine göre hareket etmekte olduğu protokolleri içermekte olan, sanal formattaki bir dizi istek ya da vaatlerdir.
Fakat Nick Szabo’nun bunları belirttiği yıllarda blok zincirinden bahsetmeden akıllı sözleşmeler hakkında bir şeyler yapmak pek mümkün değildi. Vitalik Buterin ve Ethereum blok zinciri ile birlikte 90’larda temeli atılan Akıllı Sözleşmeler fikri Satoshi Nakamoto ile birlikte bu alanda yeni bir çağ açan blockchain teknolojisini birleştirdi. Bu sayede blockchain teknolojisi ile birlikte Akıllı Sözleşmeler ortaya çıkmış oldu.
Satoshi Nakamoto’ya kadar blockchain teknoloji sadece belirli kişiler arasında yapılan işlemlerle sınırlıydı. Fakat Akıllı Sözleşmeler’in çıkması ile birlikte yapılan işlemler için merkezi olmayan bir sistemden yararlanmak mümkün bir hale geldi. Günümüzde artık Ethereum ağında, Akıllı Sözleşmeler merkezi olmayan pek çok uygulamayı çalıştırmak amacı ile kullanılıyor.
Akıllı Sözleşme Nasıl Çalışır?
Akıllı Sözleşmeler’in kökenini öğrendiğimize göre, artık tam olarak nasıl çalıştığı konusuna geçiş yapabiliriz. Bu sözleşmeler genelde bir program şeklinde ayarlanır ve işlemler sonrasında sırası ile uygulanır. Nick Szabo bu konuda otomattan alınan soda örneğini verir. Bu örneğe göre; öncelikli olarak otomata bir para koyarsınız. Ardından almak istediğiniz sodayı ya da almak istediğiniz herhangi bir şeyi seçersiniz. Eğer doğru miktarda parayı ödediyseniz bunun karşılığında da otomat size seçmiş olduğunu şeyi verecektir. Bu aslında temel bir algoritmadan ibarettir. Tüm adımların her biri diğeri olmadan gerçekleşemez. Farklı bir sıralarda yapılması durumunda da işlem gerçekleşmezdi. İşte Akıllı Sözleşmeler bu mantıkla dijital dünyayı belirlenmiş bir algoritmaya göre programlar.
Diyelim ki sahibi olduğunuz bir dükkan bulunuyor. Bu dükkanı kiraya verdiniz ve bunun içinde akıllı sözleşme yapmak istiyorsunuz. Başlangıçta bu tipik bir sözleşme mantığıyla çalışır. Fakat bunu dijitale döktüğünüzde bu şekliyle her iki tarafından bu sözleşmeye uymasını sağlamaktadır. Bunun için ortak bir ödeme noktası olarak banka hesabınızı içine katarsınız. Kirayı ödeyecek olan kişi de bu ortak ödeme noktası ile ödeme sorununu çözer. Tüm bu ödeme çözümleri ise Akıllı Sözleşmeler’e kaydedilir. Aynı zamanda buna ek olarak aylık ne kadar kira ödeneceği ve ödenmesi gereken tarih de kayıt edilir. Yapılan bu Akıllı Sözleşme ile birlikte kirayı ödeyecek olan kişinin hesabından belirtilen tarihte otomatik olarak hesabından kesinti yapılır. Bu durum programlandığı için de para otomatik olarak sizin hesabınıza aktarılmış olur.
Diyelim ki sahibi olduğunuz bir apartman dairesinde kira ödemek için akıllı bir kontrat istiyorsunuz. Uygulamada, bu tıpkı normal bir sözleşmedeki gibi çalışacaktır, ancak dijitalleştirilmiş sürüm, her iki tarafın da kendi sözleşmelerine uymasını sağlar:
İşte Akıllı Sözleşmeler ile birlikte güven seviyesi çok daha yüksek bir hale gelir. Bunun sebebi yapılan sözleşmenin otomatik ve dijital olmasıdır. Blockchain teknolojisini kullandığınızda da tarafların sözleşmeye uymasını sağlayan herkese açıklan işlem defterine karşı da çalıştırılır.
Böylece akıllı bir sözleşmeyle güvene daha az bağımlı hale gelirsiniz, çünkü sözleşmenin çoğu dijital ve otomatiktir. Blok zinciri ağını kullanırken, her iki tarafın da sözleşmeye uymasını sağlayan halka açık bir işlem defterine karşı da çalıştırılır.
Blockchain Nedir?
Bir blokchain herkese açık bir işlem defterini çalıştırmakta olan ve herhangi bir merkeze olmayan bir ağdır. İlk başta bu genel olarak kripto para birimlerinin işlemlerini gözlemlemek ve takip etmek amacı ile kullanılıyordu. Akıllı Sözleşmeler sayesinde bu hem para hem de bilgi ya da farklı işlemler olsun her türlü işlem için kullanılabilmektedir.
Akıllı Sözleşmeler ile blockchain birleştiğinde önceden programlanmış olan sıraya da genel bir bakış şansı elde etmiş olursunuz. Kiracı örneğinde, kiracı parayı sizin almamış olmanıza rağmen ödemiş olduğunu söylediğini varsayalım. Blockchain üzerinde yapılan işlemler ve sırası herkese açıktır. Böylece herkes bu iddianın doğru olup olmadığını kendisi kontrol edebilecektir. Eğer para kiracıdan size aktarılırsa, yapılan bu işlemler defterde daima herkese açık bir şekilde saklanacaktır. Bu programlama mantığı ile yapılan sözleşmelerin doğru bir şekilde devam ettirilmesi de kolay bir hale gelir.
Bu, aynı zamanda bütün işlemlerin onaylandığı herhangi bir yere bağlı olmayan merkezi olmayan bir ağdır. Yani ağda yer alan kullanıcıların geçmesi ve kaydedilmesi için yapılan kira ödemesinin onaylanmasına ihtiyaç vardır. Bu hem de daha güvenlidir hem de bankalarda karşımıza çıkan komisyon ücretlerine ve üçüncü taraflara ihtiyaç olmadan sözleşmenin tarafları olan kişiler arasında direkt olarak işlemlere yol açar.
Akıllı Sözleşmeler Ne İçin Kullanılabilir?
Blockchain teknolojisi sadece para işlemleri için kullanılmaz. Akıllı Sözleşmeler sayesinde bu teknoloji çok daha fazla şey için kullanılabilmektedir. Bu teknoloji bilgi ya da değişimin sırasının güvene bağlı olduğu her işlem için kullanılabilir.
Akıllı Sözleşmeler Oylama İçin Kullanılabilir Mi?
Özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde yapılmakta olan seçimlerde yapılan hileleri önlemek oldukça zorlu bir işlemdir. Günümüze kadar ki en büyük sorun geleneksel kağıtların yerine alabilecek güvenilir bir dijital ya da teknolojik gelişmenin ve çözümlerin olmamasıydı. Fakat ne var ki bu tarz bir uygulama oldukça zorlu, yorucu ve yavaştır. Aynı zamanda birçok kişinin oylarının düşmesine neden olması yüksek bir ihtimaldir.
Akıllı Sözleşmeler, olası bir hack olayına karşı merkezi olmayan bir oylama sistemi sunulabilir. Böylece dijitalleşen oylamayla birlikte büyük sorunlar da ortadan kalkar. Tabi ki de bu yazılım ile bağlantılı olan kimlik doğrulamaya bağlıdır. Fakat bu çözüldüğü takdirde Akıllı Sözleşmeler sayesinde hile içermeyen seçimlerin yapılması mümkün olacaktır.
Fakat bu blockchain teknolojisinin herhangi bir merkeze bağlı olmadığının ve bu sebepten ötürü de yapılan her bir işlemin onaylanmasına ihtiyaç olduğunun unutulmaması gerekir. Eğer bir işlemi gönderirseniz artık o saatten sonra düzeltmeniz mümkün değildir. Yani artık oyunu kullandıysanız verilen onay işleminin ardından sonsuza dek bunu değiştiremezsiniz. Sonrasında tekrar da oy vermeniz mümkün değildir. Bu şekilde oylama yapılırsa, otomatik olarak yapılmasından ötürü oldukça basit bir işlem olacaktır. Yani akıllı telefon, tablet ya da bilgisayarınızdan oturduğunuz yerden oy vermeniz mümkün hale gelecektir. Bunun yapılması durumunda da yapılan oylamaya katılım sayısında da büyük bir artış meydana gelecektir. Bakalım gelecekte bu teknolojiyi kullanarak siyasi seçimler yapacak herhangi bir ülke olacak mı?
Mülkiyet Sözleşmeleri İçin Akıllı Sözleşme
Eğer ev satın aldıysanız ya da çevrenizden birinin ev satın alma macerasına tanıklık ettiyseniz geleneksel yöntemler ile devir yapmanın ne kadar çok işlemden geçtiğini biliyorsunuz demektir. Bu süreçte daima üçüncü bir tarafa bağımlısınızdır. Bununla birlikte alacağınız mülkün geçmiş tarihini almak da zorlu olabilir.
Akıllı Sözleşmeler ile bu mülk devirleri de oldukça basit bir hal alacaktır. Eğer alacak olan kişi parayı öderse, bu durumda bu mülk satıcıdan alıcıya devredebilir şeklinde daha kolay bir hale gelir. Üstelik bu otomatik bir şekilde yapılır ve herkese açık olan bir defter onaylanır. Bu sayede herkes de evin yeni sahibini görmüş olur.
Aynı zamanda bu tarz sözleşmeye mülkün geçmişi hakkında birtakım eklemeler yapılabilir. Evin o güne kadar kaç tadilattan geçtiği bilgilerinin yer alması oldukça kullanışlı olacaktır. Böylece yapılan tüm tamiratlar da evin geçmişine dahil edilerek defterde herkese açık bir şekilde kaydedilecektir. Kısacası Akıllı Sözleşmeler yöntemi ile bir mülk satın almak oldukça basit hale gelmiş olacaktır. Bu sayede her şeye mevzuata uygun olarak tasarlanır ve üçüncü taraflara ve komisyoncuya gerek kalmadan işlemler halledilir. Üsteli bu yöntem çok daha ucuz ve sorunsuz bir alım satım işlemi anlamına da gelir.
Şirketler İçin Akıllı Sözleşme
Demokrasi kavramının özellikle kurumsal bir yerde devam ettirilmesi oldukça zordur. İş sözleşmelerine uygun olarak hareket edilmeyen pek çok yönetim örnekleri mevcuttur. Akıllı Sözleşmeler, şirketler pek çok farklı amaç için kullanılabilir. Adaletli bir şekilde organizasyon kurulu sağlamak oldukça önemlidir. Alınan kararların ve nakit akışının sözleşmeden geçmesi gerekiyorsa eğer bu sayede yolsuzluk yapmak temelde neredeyse imkansız hale gelir.
Ayrıca bir ya da daha fazla şirket ile işbirliği ya da ortak çalışmalar yapılması gerektiğinde gereken iş verimi ve akışı bu sözleşme ile sağlanabilir. Anlaşma dijitale döküldüğünde ve otomatik bir hale getirildiğinde artık hizmetler içinde gecikmiş ödemeler, bazı yanlış anlaşılmalar ya da zaman içinde yapılacak değişiklikler gibi problemlerin de önüne geçilir.
Bunlar ile birlikte özel iş bilgilerini güvene almak ve şirket dışına bilgi sızıntısı yaşanmasını önlemek için bu sözleşmeler oldukça uygundur. Bütün işlemler herkese açık bir halde merkezi olmayan bir yerde belgelendiğinden ötürü işlemler hem daha şeffaf hem de daha güvenli hale gelir.
Sağlık Sistemi İçin Akıllı Sözleşmeler
Sağlık sistemi oldukça kapsamlı ve karışık bir sistemdir. Doktorlar, hastaneler, eczaneler gibi pek çok farklı alanda oluşur. Tüm bu alanlar ise devasa ölçüde hassas ve önemli bir bilgileri barındırır. Günümüzde gelişmiş ülkelerde dahi yapılan birtakım bürokratik işlemler sistemin yavaşlamasına ve daha fazla hasta kuyruğu olmasına neden olur.
Günümüzde sağlık sistemlerinin bir kısmı dijitalleşmiştir. Fakat Akıllı Sözleşmeler bütün çözümler daha iyi bir şekilde organize etmek mümkündür. Ayrıca yapılacak olan kapsamlı ve detaylı bir programlama sayesinde bilgi alışverişi, sigorta, maliyet ve ilaç dağıtımı gibi konularda düzenlemeler yapılabilir.
Sağlık sistemi içinde kişiler hasta tedavisi ile ilgili bürokratik işlemlerde daha vakit geçirebilseydi, bireylerin daha verimli bir hizmet alma ihtimali de yükselecektir. Bununla birlikte sağlık sistemi içindeki çalışanlar evrak işleri konusunda daha iş yükü sahibi olacaklardı. Bu sayede çalışanlar çok daha yüksek bir performans sergileyebilirlerdi.
Akıllı Sözleşmelerin Avantajları
Yukarıda bahsettiğimiz tüm bu alanlarda yapılabilecekler ve daha fazlası bu sözleşmenin avantajları arasında yer almaktadır. Elbette ki Akıllı Sözleşmelerin avantajları sadece bunlar ile sınırlı değil.
Günümüzde sözleşmelerin işleme şekli sürekli olarak bazı aracılardan geçer. Bu üçüncü taraf kişiler daha çok güven sağlayıcı olarak hareket ederler. Akıllı Sözleşmeler bu kişilerin aracılığı ve masrafı olmadan daha güvenli bir şekilde hareket edilmesini sağlar.
Akıllı Sözleşmeler ile birlikte üçüncü taraflara ihtiyaç duymadan işlemlere tamamlamak mümkündür. Kişiden işletmeye, kişiden kişiye ya da işletmeden işletmeye bu sözleşmeler uygulanabilir. Herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan kişiler sözleşmenin gereklerine uyacağını garanti bir hale getirebilir. Böylece çok daha az bir masraf ile çok daha verimli ve güvenli bir sözleşme yapmış olursunuz. Yani bir anlamda bu sözleşmeler sayesinde özerklik kazanmış olursunuz. Kendinize ve diğer tarafa en uygun olan şekilde sözleşmeyi yapabilirsiniz. Yönergeler bu sözleşmeye programlandığı için de kimse onu değiştiremez. Yaşanılan bir anlaşmazlıkta blockchain teknolojisi geçmişe bakarak bunu doğruyalabilecektir.
Akıllı Sözleşmeler Güvenli Mi?
Tüm bunlar ile birlikte blockchain ağı Akıllı Sözleşmeler için güçlü bir güvenlik de yaratır. Herhangi bir merkezi bağlı olmaması ve işlemlerin birbirinden bağımsız kullanıcılar tarafından onaylanıyor olması ne kadar güvenli olduğunun göstergelerinden bir tanesidir.
Günümüzde yapılan bazı çalışmalar Blockchain’in hacklenmesinin neredeyse imkansız olduğunu gösteriyor. Neredeyse imkansız olmasının sebebi ise bir hackerın yasa dışı bir şekilde işlem gerçekleştirebilmesi için ağdaki her düğmeye erişiminin olması gerekir. Bu şekilde yapılan işlemlerde herhangi bir bozulma ya da oynama ihtimalini de ortadan kaldırmış olur.
Birbirinden bağımsız kişilerin geçmesi için bir işlemesi onaylaması gerektiğinde blok zinciri içerisinde olan her şeye dair bir güven yaratılır. Bu ağın güvenilmez olduğunu söylemek fazlası ile iddialı bir cümle olacaktır. Akıllı Sözleşmeler her iki tarafa büyük bir güven duygusu sağlar. Blockchain’in halka açık olması ve o ana yapılan tüm işlemlerin doğrulanması ve görülüyor olması onu güvenilir yapan en önemli özelliğidir.
Tüm bunlar ile birlikte Akıllı Sözleşmeler kullanıcılarına zaman ve para tasarrufu imkanı sağlar.
Akıllı Sözleşmelerin Dezavantajları
Akıllı Sözleşmeler elbette ki kusursuz değiller. Her şey gibi onun da kendi için bazı dezavantajları bulunuyor. Bu henüz yeni bir teknoloji ve hala büyük ölçekli işler için kendi içinde birçok geliştirme yapılması gerekmektedir.
Bu sözleşmeler içindeki en büyük sıkıntı ulusal düzenlemeler ve yasalar ile mevcut olan sistemlerde nasıl çalışıyor olduklarıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi Akıllı Sözleşmeler direkt olarak anlaşmayı mümkün hale getirir. Herhangi bir merkezi olmamasından ötürü bu tam anlamı ile ulusal sınırlardan da bağımsızdır.
Ayrıca bu sözleşmeler ile ilgili bazı yasal sıkıntılar ve zorluklar da olacaktır. Bu sözleşmeleri hazırlarken nasıl ve hangi mevzuatlara bakmalıyız? Yapılan sözleşmede yaşanan bir ihlal ya da taraflar arasında yaşanılan anlaşmazlıklar ile nasıl başa çıkabiliriz? Böyle bir dava olsa hangi mahkemeler bakmalıdır?
Çoğunluk bir yere bağlı olan sistemleri konsolide etmek fazlası ile zorludur. Yaşanan bu durumu da büyük ölçüde kripto para birimlerinde görmüştük. Bununla birlikte daha fazla kullanım alanı içermekte olan Akıllı Sözleşmeler de daha zorlu bir hale getirilmiştir.
Akıllı Sözleşmeler konusundaki en büyük zayıflık belki de sözleşmeyi programlayan kişi ya da kişilerdir. Eğer programlayan kişi bir hata yaptıysa bunun sonuçları sözleşmenin tarafları açısından oldukça sıkıntılı olacaktır. İşte buradaki sıkıntı blok zincirinde programı başlatmanızın ardından onu değiştirmenizin imkansız olmasıdır.
Bunlar ile birlikte kodlama yapılan hatalar da bir diğer büyük sorundur. Eğer kodlamada hata ya da hatalar yapıldıysa bunun düzeltilmesi oldukça zorlu ve masraflı olacaktır. Kurumsal yerlerde tüm bunlar oldukça endişe verici durumlardır. Özellikle çok yüksek paraların döndüğü bir konuda yapılan sözleşmede her şeyin tam anlamı ile yolunda gittiğinde emin olmamız gerekir. O yüzden programlama yapılmadan önce güvenli sağlamak büyük önem arz eder.
Blockchain teknolojisinin amaçlarından biri de onu kullanan kişilerin gizliliği yani anomimliğidir. Günümüzde pek çok kimlik bilgilerimizin ve daha pek çok bilgimizin olduğu finansal sistemleri kullanıyorlar. Pek çok insan da kripto para birimlerinin anomimliğinin çekiciliğine kapılıyor. Akıllı Sözleşmeler’in daha faydalı bir şekilde kullanılabilmesi için anomimlik probleminin iyi bir şekilde ele alınması ve çözülmesi büyük önem arz eder.
Akıllı Sözleşmeleri Kimler Kullanıyor?
Bu sorunun en net cevaplarından biri Ethereum’dır. Ethereum, blok zincirinde çalışmakta olan ve bunun için Akıllı Sözleşmeler kullanan yüzlerce uygulama vardır.
Günümüzde çok daha fazla şirket Akıllı Sözleşmeler kullanarak çözümlerini blockchain teknolojisi ile çalıştırmayı tercih ediyor. Örneğin, bir havayolu şirketi, gecikmekte olan uçuşlar için direkt olarak tazminat başvurusu sistemi oluşturdu. Eğer uçuşunuz 2 saatten daha fazla gecikirse bunun için tazminat seçeneklerini görebiliyorsunuz.
Benzer şekilde bazı emlakçılar da mülk satışları ve alımları için Akıllı Sözleşmeleri uygulamaya koydu. Bu sayede emlakçılar da hem satıcı hem de alıcının sözleşmeyi ihlal etmesi konusunda endişelenmesine gerek kalmadı.
Akıllı Sözleşmeler, Geleneksel Sözleşmelerin Yerini Alabilir Mi?
Şu anda potansiyeli göz önüne alındığında Akıllı Sözleşmeler geleceğin sözleşmeleri olacak. Günümüzde çok daha fazla şirket Akıllı Sözleşmeler’e dayanan çözümleri uygulamaya başladı. Fakat buna rağmen geleneksel sözleşmelerin yerini alması içi hala çok zamana ihtiyacı var.
Bunun sebeplerinden bazıları daha öncesinde bahsettiğimiz dezavantajlarla alakalıdır. Anomimlik, şartların düzenlenmesi ve büyük ölçekte uygulanması gibi durumlar geleneksel sözleşmenin yerini almada karşısına çıkan zorluklardan biridir.
Ayrıca bunlara ek olarak blockchain teknolojisinin dünya çapında çok daha fazla kabul görmesi gerekiyor. Çünkü işletmelerin de bu Akıllı Sözleşmeleri kullanma konusunda istekli olmaları gerekmektedir.
Yeni çıkan her şeyde insanlar başlarda şüpheyle yaklaşır. Özellikle yeni teknolojiler biraz karmaşıksa insanların buna adapte olması da oldukça uzun bir zaman alır. Toplumda bildiğiniz üzere değişimler yavaş yaşanır. Bir gün içinde bir toplumda köklü bir değişimin gelmesi pek mümkün değildir. Bu değişim sadece zorla yapılır ve fakat bu doğal ve sağlıklı bir gelişim de değildir. Akıllı Sözleşmeler de bu şekilde zamanla daha fazla yaygınlaşmaya devam edecektir. Şu an da bu konu hakkında değişimler yavaştan başlamaya başladı. İlerleyen zamanlarda bu konular ile çok daha fazla karşılaşacağız gibi görünüyor.